Günümüzde zengin ya da fakir, her ülkede sokaklarda yaÅŸayan insanlar var. Vicdanları rahatsız eden bu görüntü dünyadaki adaletsiz gelir dağılımının da bir göstergesidir.

Bugün yüz milyonlarca insan gıda ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun ÅŸekilde yaşıyor. Dünya nüfusunun yüzde 17’si, dünya kaynaklarının yüzde 80’ini tüketiyor. Yaklaşık 5 milyar insan ise geri kalan yüzde 20 ile yetinmek zorunda... Durum böyleyken en zengin 100 insanın malvarlığı, dünya nüfusunun yarısının malvarlığına eÅŸit… Bunun sonucu olarak da yaklaşık bir milyar insan gece aç olarak uyuyor.

Peki bu durumun çözümü nedir ve gerçek anlamda bir sosyal adalet nasıl saÄŸlanır?

Kapitalizm ve komünizm parlak vaatleri ile ilk anda inandırıcı görünmüÅŸ olabilir. Fakat sosyal adaleti ve eÅŸitliÄŸi saÄŸlamada kesinlikle baÅŸarısız oldular. Bu, materyalist felsefenin doÄŸal bir sonucuydu aslında. Çünkü materyalist felsefe, canlılığın tesadüf eseri var olduÄŸuna inanır. Bu ideolojiye göre hayatın anlamı yeme, içme ve tüketimden ibarettir. Ayrıca doÄŸada daimi yaÅŸam mücadelesi gereÄŸi, güçlü olanın güçsüzü ezdiÄŸi bir dünya yaÅŸanmalıdır. Dolayısıyla bu düÅŸüncedeki bireylerden oluÅŸan toplumlarda sosyal adaletin olması beklenemez.

Sosyal adaletin kaynağı Kuran’da tarif edilen yaÅŸam biçimidir.

Kuran ahlakına göre hareket eden bir toplumda adalet ve eÅŸitlik tam olarak yaÅŸanır. Ancak burada kastedilen gerçek Ä°slam ve Kuran ahlakıdır. Yoksa radikal ideolojiler, ÅŸiddet yöntemleri, hurafeler ve Kuran dışı inançlar deÄŸildir. Sevgisiz ve baÄŸnaz bir model Kuran’da yoktur.

Kuran’da vahÅŸi kapitalizm eleÅŸtirilir. Allah dünya güzelliklerinin toplumun çok küçük bir kesiminde toplanmasını, "... öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp-dolaÅŸan bir devlet olmasın" (HaÅŸr Suresi, 7) ayetiyle yasaklamıştır.

Kuran, infak etmeyi yani detaylı hesaplar yapmadan Allah yolunda harcamayı önerir. Ä°nfak etmekte ölçü ise Kuran’da bildirilen "... ihtiyaçtan arta kalan"dır (Bakara Suresi, 219). Bu yardımlaÅŸma modeli zengin bir ekonominin ve refah bir toplumunun da anahtarıdır.

Kuran’da çeÅŸitli ayetlerde her fırsatta yardımlaÅŸma ve paylaÅŸma teÅŸvik edilir. Dahası yardım edilecekler sadece Müslümanlar ile sınırlı deÄŸildir. Kuran’daki sosyal adalet Hristiyanları, Musevileri ve putperestleri de kapsar. Dolayısıyla Ä°slam ahlakının yaÅŸandığı bir toplumda fakirlik, açlık, ekonomik çöküÅŸün yaÅŸanması da mümkün deÄŸildir.