11 Eylül 2001 günü Amerika Birleşik Devletleri'nin iki büyük kentine karşı düzenlenen ve binlerce masum insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olan terörist saldırıları, bir Müslüman olarak lanetliyoruz.
Bu kitabın konusunu, lanetlediğimiz bu vahşetin kaynağının kesinlikle ilahi bir din olmadığı, özellikle İslam'da teröre yer bulunmadığı gerçeği oluşturmaktadır. İslam dininin yegane kaynağı olan Kuran'da ve başta Peygamberimiz Hz. Muhammed olmak üzere tarih boyunca yaşamış tüm dindar Müslüman yöneticilerin uygulamalarında, bu gerçek tüm açıklığıyla ortaya çıkmaktadır.
Unutmamak gerekir ki, New York'ta veya Washington'da öldürülen insanlar arasında, Hz. İsa'yı sevenler (Hıristiyanlar), Hz. Musa'yı sevenler (Yahudiler) ve Müslümanlar da vardır. Bu masum insanları öldürmek, Allah'ın affetmesi dışında, cehennem azabı ile sonuçlanacak olan büyük bir günahtır. Dine inanan, Allah korkusu taşıyan bir insan hiçbir şekilde böyle bir şey yapamaz.
Din, sevgiyi, merhameti, barışı emreder. Terör ise, acımasızdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister. Dolayısıyla bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dindarlıkta değil, dinsizlikte aramak gerekir. Teröristlerin hangi ismi taşıdığı, kimliklerinde ne yazdığı önemli değildir. Bir kişi, masum insanları gözünü kırpmadan öldürüyorsa, dindar değil, dinsizdir. Bu nedenle, "İslami terör", "Yahudi terörü", "Hıristiyan terörü" gibi kavramlar olamaz.
Gerçek dinde teröre yer yoktur. Aksine, "terör" olarak adlandırdığımız eylemler (yani masum insanlara karşı işlenen cinayetler) İslam'a göre büyük bir suçtur ve Müslümanlar bu eylemleri engellemek, yeryüzüne barış, huzur ve adalet getirmekle sorumludurlar. Bu kitapta Kuran ayetlerinin ışığında ve tarihten örneklerle İslam'ın terörü haram kıldığını ve dünyaya barış ve huzur getirmeyi amaçladığını delilleriyle ortaya koyacağız.